FRANZ KAFKA’NIN DÖNÜŞÜM’Ü ÜZERİNE

Franz Kafka’nın “Dönüşüm” adlı eseri incelendiğinde Kafka’nın kendi yaşamına dair birçok olayı içerdiği görülür. Kafka aile yaşamını ve yaşadığı toplum baskısını kitabına aktarmıştır. Franz Kafka’nın başka eserleri de bu izleri taşımaktadır. Örneğin, değişimden aynı yılda, 1992 yılında, yayınladığı “Yargı” isimli kitabı baskıcı bir babayı konu almaktadır. Babasının üzerinde kurduğu baskı altında büyüyen Franz Kafka “Dönüşüm” ve “Yargı” gibi kitaplarında babasının onu sürekli toplumdan ayrı oluşuna, çekingenliğine ve iletişimde güçlük çekişine sinirlenmesini eleştirir. Türk Psikiyatri dergisi “İkili ilişkilerden üçlü ilişkilere geçiş sorunlarına özgü bir örnek” adlı makalesinde bundan, “Kafka alay etmesini babasından öğrenmiştir; alayın babasının çocukları eğitim yöntemi olduğunu yazıyor. Ama Kafka babasını bu alanda geçmiştir. Alayı çok ustaca, en çok da babası ile alay ederek yapıyor.” şeklinde bahsetmektedir. Kafka kitaplarında babasına yer vererek onu kurgusal bir yolla eleştirmektedir. Aynı şekilde Kafka’nın bu uzun hikâyesindeki anne figürü de kendi yaşantısının bir yansımasıdır. Anne, babanın gölgesi altında yaşar. Ana karakter olan Gregor Samsa’nın dönüşümünden sonra annesinin ona bu kadar uzak davranmaya başlar, yanına yaklaşamaz ve Gregor’u yalnız bırakır. Bunun Kafka’nın yaşamıyla olan ilişkisini Aslıhan Tokdemir ve Elif Diler “Franz Kafka ve Die Verwandlung (Değişim) isimli eseri” adlı makalelerinde, “Aile içinde baskın bir karaktere sahip değildir ve otoriter babanın sözünden dışarı çıkmamaktadır. Elma sahnesinde, baba, elmaları tek tek Gregor’un sırtına fırlatırken anne evladına acıması için ona yalvarmaktadır.” şeklinde açıklamaktadırlar. Annenin babaya yalvarması içerisinde ona karşı doğal bir koruma isteği olduğunu gösterir ama babanın altında ezilen anne Gregor’un canının yanmasına engel olamaz. Kafka’nın aile yaşamı onun üzerinde etkisi sadece eserlerini etkilemez; baskı altındaki çocukluğunun ardından Kafka özgürlüğünü evlenerek ilan edebileceğine inanır ve üç kez nişanlanır ama evliliğin edebiyatını etkileyebileceğini düşünür ve üçünde de bu isteğinden vazgeçer. 

Kafka eseri hakkında, “İnsan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var… Hayvana geri dönülüyor. Böylesi, insanca yaşamaktan çok daha kolay.” demiştir. Bunu demesindeki en önemli etken tabii ki babasıdır. Gregor Samsa’nın böceğe dönüşüp bir bakıma ekonomik baskıdan kurtulmuştur ve bu aynı zamanda Franz Kafka’nın kendine kitabında yarattığı kendi kurtuluşudur. Kitapta babanın süper egonun sembolüdür çünkü bu Kafka’nın yaşamında bu böyledir. Süper ego bebeklikten itibaren çocukların anne ve babanın öğrettiği veya sergilediği ahlak kurallarının beyinin bir köşesinde yer etmesidir. Baba’nın süper ego olmasının sebebi hem Gregor’un hem de Kafka’nın üzerinde bıraktığı etkisinden kaynaklanır. Süper ego’yu simgeleyen baba Kafka’nın anlatımına göre otoritedir ve böcek olması aslında insanken ailesinin borcunu ödemek için çalışmasının baskısından kurtulmasını sağlar, bu da neden Kafka’nın neden hayvanca yaşamayı tercih etmesini açıklar. Bu sırada ana karakter müziğe olan ilgisini fark eder, kız kardeşinin keman çalmasından etkilenir ama dönüşümü kötü sonuçlar da doğurmuş, aynı zamanda karakter yabancılaşmış ve toplumla olan ilişkisi kesilmiştir. Buna örnek olarak Gregor’un vızıltı şeklinde konuşmasını ve kimsenin dediklerini anlamamasını gösterebiliriz. Ayrıca odasından hiç çıkmaması ve çıkmaya da aynı şekilde korkmasını nedeni de bir bakıma budur. 

Gregor böceğe dönüştüğü ilk zamanlarda Kafka’nın dediği gibi insanca yaşamaya çalışmaktadır. Daha sonralar da hayvanlaşmayı iyiden iyiye benimsemeye ve bu duruma uygun davranmaya başlar. Odasında artık rahatça hareket edebileceği duvarlar ister. İnsani özelliklerini yavaşça kaybeder. Kafka bundan kitapta Gregor’un sırtına elma saplanmadan önceki anlarında ‘içinde bulunduğu körelmişlik’ olarak bahseder. Gregor’un Kafka gibi küçüklüğünden beri babası sayesinde artan bu içe kapanıklığının nedeni olan yabancılaşmayı hissettiğini görürüz. Her ne kadar kitap Gregor’un çocukluğuna veya büyütülme şekline dair bir bilgi içermese de, Gregor’un ekonomik bir baskı altında olduğunu hissederiz ve bir böceğe dönüşmesiyle bu bağımlılıktan da kurtulmuş olur. 

Kitapta her ne kadar net olmasa da elmaya bir anlam yüklenmiştir. Gregor’un sırtına batan elma bilgeliği simgeler fakat Kafka’nın anlatmak istediği elmayı cennetteyken yiyen insanın dünyaya düşüp sonsuz bir acıya mahkûm edilmesidir. Gregor sonunda o elma yüzünden ölmektedir. Yapılan bu göndermeler aynı zamanda toplumun birey üzerinde yaptığı baskının din ve inanç bakımınsan anlatılmasıdır. Kafka, dönüşümü, insanın sıkışmış, kapana kısılmışlığıyla, başka bireyler ya da topluluklar altında ezilişliğiyle ve kendi yaşamından bağlantılarla ustaca kaleme almıştır. Ayrıca, Kafka’nın dönüşümüne yazım açısından baktığımızda eserin dili çok sade olduğunu ve hikâye şeklinde yazılmış olduğunu görürüz. Kafka ana karakterin dev bir hamamböceğine dönüşmesinde, sırtına elma saplanmasında veya böceğe dönüştükten sonra bile Aslıhan Tokdemir ve Elif Diler’in de makalelerinde dediği gibi ‘normal bir insanmışçasına davranmasında’ başkalaşıma başvurmuştur. 

“Değişim’ de Kafka kendi yaşamını, toplumun beklentileriyle bu yaşamın nasıl biçimlendiğini ve bu biçimlenmenin ruh dünyasındaki yansımalarını iddialı bir biçimde anlatır.”  (Franz Kafka ve Die Verwandlung (değişim) isimli eseri) Aslıhan Tokdemir ve Elif Diler’in makalelerinde Kafka’nın Dönüşüm’ünü tam anlamıyla özetlemişlerdir. Dönüşüm, Kafka kendi yaşantısının toplumun baskısı ile aldığı şekillendiğini, babasının psikolojisi, hayatı, kararları ve eserleri üzerine etkisini, Kafka’nın dini görüşünün kitap üzerindeki etkisini anlatır.

Kaynakça

  • Tokdemir, Aslıhan. Diler, Elif. Franz Kafka ve Die Verwandlung(değişim) İsimli Eseri.
  • Bal, Metin. Varoluşçuluk ve Franz Kafka’nın Dönüşüm’ü
  • Odağ, Dr.Celal. Türk Psikiyatri Dergisi. 2004.                       
FRANZ KAFKA’NIN DÖNÜŞÜM’Ü ÜZERİNE
Başa dön